Categories: Haberler

Türkiye’de Ev Sahibi Olmak Zorlaşıyor: Konut Sahipliği Oranı Tarihin En Düşük Seviyesinde


Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı güncel verilere göre, Türkiye’de konut sahipliği oranı yüzde 56,1’e gerileyerek son yılların en düşük seviyesine indi. Artan konut fiyatları, yüksek faiz oranları ve geçim sıkıntısı bu düşüşte belirleyici oldu.


Türkiye’de Konut Sahipliği Geriliyor

Türkiye’de vatandaşların kendi evinde yaşama oranı hızla düşüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılı Hanehalkı Bilgi Araştırması sonuçlarına göre, konut sahipliği oranı yüzde 56,1 seviyesine geriledi. Bu oran, son 10 yılın en düşük konut sahipliği verisi olarak dikkat çekiyor.

2023 yılında yüzde 57,5 olan konut sahipliği oranı, bir yıl içinde 1,4 puanlık bir düşüş gösterdi. Kiracı oranı ise aynı dönemde yüzde 27,2’den yüzde 28,5’e yükseldi. Diğer yandan lojmanda oturanlar ve kira ödemeyenlerin oranında ise sınırlı değişim gözlemlendi.


Konut Fiyatları ve Faiz Oranları Halkı Zorluyor

Konut sahibi olamamanın en büyük nedenlerinin başında şunlar geliyor:

  • Konut fiyatlarındaki astronomik artış
  • Banka kredi faizlerinin yüzde 40 seviyelerine yaklaşması
  • Peşinat bulmakta yaşanan güçlük
  • İnşaat maliyetlerinin artması nedeniyle yeni konut üretiminin azalması

Özellikle büyükşehirlerde ev sahibi olma hayali, dar ve orta gelirli aileler için neredeyse imkânsız hale geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde ortalama konut fiyatları, hanehalkı gelirinin çok üzerinde seyrediyor. Bu da vatandaşları ya uzun vadeli kiracı olmaya ya da akraba yanında yaşamaya itiyor.


Kiracı Sayısındaki Artış Dikkat Çekiyor

TÜİK verilerine göre kiracı olarak yaşayan hanelerin oranı yüzde 28,5’e çıktı. Bu oran, Türkiye’nin demografik yapısı ve geleneksel konut kültürü göz önüne alındığında oldukça yüksek. Özellikle son yıllarda yaşanan göç hareketliliği ve barınma maliyetlerindeki artış, kiracı sayısını daha da artırdı.

Bununla birlikte kira fiyatlarındaki artış da durdurulamıyor. 2024 yılında bazı büyükşehirlerde ortalama kiralar, asgari ücretin üzerine çıktı. Bu durum sosyal adaletsizlik tartışmalarını da beraberinde getiriyor.


Gençler Konut Sahibi Olamıyor

Genç nüfusun ev sahibi olma oranı oldukça düşük seviyelerde. Özellikle 30 yaş altı bireyler, ya aileleriyle yaşamaya devam ediyor ya da yüksek kiralar nedeniyle birden fazla kişiyle aynı evde kalmak zorunda kalıyor. Bu durum, Türkiye’deki barınma krizinin en belirgin yansımalarından biri olarak gösteriliyor.

Konut kredilerinde gençlere özel kampanyalar yapılmasına rağmen, artan taksit oranları ve iş güvencesi problemleri gençlerin bu kredilerden yararlanmasını zorlaştırıyor. Sosyal konut projelerinin sınırlı kalması da bu sorunun büyümesine neden oluyor.


Yabancılara Konut Satışı Tartışmaları Tetikliyor

Son yıllarda yabancılara yapılan konut satışları da konut sahipliği oranı üzerindeki etkileri nedeniyle gündemde. 2023 yılında yaklaşık 35 bin konut yabancı uyruklulara satıldı. Bu rakam, toplam satışın yüzde 3’üne karşılık gelse de özellikle kıyı bölgelerinde fiyatların yukarı yönlü baskılanmasına neden oluyor.

Bazı uzmanlar, yabancılara konut satışının kısıtlanmasını öneriyor. Bu sayede iç piyasada denge sağlanabileceği ve konut fiyatlarının daha erişilebilir hale gelebileceği ifade ediliyor.


Ekonomik Eşitsizlik Konut Sahipliğini Etkiliyor

Konut ediniminde gelir dağılımı adaletsizliği de büyük rol oynuyor. Türkiye’de en yüksek gelir grubundaki yüzde 20’lik kesim, toplam konut mülkiyetinin çok büyük kısmını elinde bulunduruyor. Buna karşın düşük gelirli haneler, ne konut satın alabiliyor ne de kira ödemelerinde sürdürülebilirlik sağlayabiliyor.

Bu durum, konutun bir yaşam alanı olmaktan çıkarılıp yatırım aracına dönüşmesini de tetikliyor. Gayrimenkul sahiplerinin birden fazla ev sahibi olması, kiralık konut arzını azaltıyor ve fiyatların daha da artmasına neden oluyor.


Uzmanlardan Çözüm Önerileri

Konut sahipliği oranındaki düşüş, sosyal politika üreticilerinin de dikkatini çekiyor. Uzmanlara göre konut krizinin önüne geçmek için şu adımlar atılmalı:

  • Sosyal konut projelerine hız verilmesi
  • Gençlere ve dar gelirli ailelere özel konut finansman modelleri geliştirilmesi
  • Yatırım amaçlı konut alımlarına vergi düzenlemeleri getirilmesi
  • Yabancıya satışın sınırlandırılması veya yerli alıcıyı koruyacak düzenlemeler yapılması
  • Konut üretiminin kırsal alanlara da yayılması

Özellikle TOKİ gibi devlet destekli projeler ve belediye iş birlikli kiralık sosyal konut uygulamaları, orta vadede barınma sorununa çözüm oluşturabilecek stratejiler arasında yer alıyor.


İstersen bu makale için sosyal medya özeti, grafik önerisi ya da farklı başlık varyasyonları da hazırlayabilirim.

4o

Yönetici

Recent Posts

Müstakil Konutlarda Tarihi Gerileme: Ruhsat Sayıları 5 Yılın Dibinde

Türkiye genelinde müstakil konut ruhsatlarında ciddi bir gerileme yaşandı. TÜİK verilerine göre 2025’in ilk çeyreğinde…

55 dakika ago

Özak GYO’nun Yeni Gözdesi Hayat Flora’da Lansmana Özel Fiyat Fırsatı

Emlak Konut güvencesiyle hayata geçirilen Özak GYO imzalı Hayat Flora projesi, yatırımcılara lansmana özel ilk…

24 saat ago

XL Architecture+Engineering ile Ofis Tasarımında Yeni Dönem: Geleceğin Çalışma Alanları Bugünden Şekilleniyor

XL Architecture+Engineering, çalışma kültüründe yaşanan dönüşümleri merkeze alarak ofis tasarımlarını yeniden tanımlıyor. Yeni nesil ofis…

5 gün ago

Trakya’da Konut Satışlarında Nisan Raporu: Tekirdağ Liderliği Bırakmadı

TÜİK’in Nisan ayı verilerine göre Trakya genelinde toplam 3.985 konut satışı gerçekleşti. Bölgenin en çok…

6 gün ago

Mağdur Ev Sahibi İsyan Etti: Barınma Krizi Bu Kez Ev Sahiplerini Vurdu!

Türkiye’de artan kira sorunları ve tahliye süreçlerinin uzaması, bu kez ev sahiplerini mağdur etmeye başladı.…

2 hafta ago

2.500 Yıllık Güç: Postalamanın Zamana Direnen Evrimi

Tarihi Pers İmparatorluğu’na kadar uzanan postalama sistemi, bilgi ve belge taşımanın en eski ve en…

2 hafta ago