Türkiye’de konut satışları 2024 yılında rekor kırarak son 13 yılın en yüksek seviyesine ulaşsa da, ev sahipliği oranı ciddi bir gerileme yaşadı. 2011 yılında %61 olan ev sahipliği oranı, TÜİK verilerine göre 2024 itibarıyla %55’e düştü. Bu durum, artan satışlara rağmen konutların büyük bölümünün yatırım aracı olarak elde tutulduğunu ve kira ekonomisinin büyüdüğünü ortaya koyuyor.
Konut Satışlarında Tarihi Zirve
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son veriler, 2024 yılında konut satışlarının 1,6 milyon adedi aşarak rekor kırdığını gösterdi. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok büyükşehirde özellikle ilk el konut satışlarında artış yaşandı.
En çok satış yapılan iller:
Bu rekor satış grafiği, inşaat sektörünü canlandırırken, aynı zamanda konut piyasasına olan yatırım talebinin arttığını da gözler önüne seriyor.
Ev Satılıyor Ama Sahiplenilmiyor: Oranlar Tersine Dönüyor
Konut satışlarında gözle görülür artış olmasına rağmen ev sahipliği oranı sürekli olarak düşüyor. 2011 yılında hane halklarının %61’i oturduğu evin sahibi iken, bu oran 2024’te %55’e geriledi. Uzmanlara göre bu düşüşün ardında birkaç temel neden yatıyor:
Yani evler satılıyor ama büyük oranda oturum amaçlı değil, yatırım ya da kiralama hedefli el değiştiriyor.
Kira Ekonomisinin Büyümesi: Kiracılar Artıyor
Konut sahipliğindeki düşüş, aynı zamanda kiracı sayısındaki artışı da beraberinde getiriyor. Özellikle genç nüfus, yeni evlenen çiftler ve büyükşehirlerde çalışan beyaz yakalılar için ev sahibi olmak giderek daha zor hale geliyor.
TÜİK’in Hanehalkı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre:
Bu tablo, Türkiye’de konut politikasının sadece üretim değil, sahiplenme odağında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Yatırımcılar ve Portföy Sahipleri Piyasayı Nasıl Etkiliyor?
Artan satış hacminin önemli bir kısmı, bireysel veya kurumsal yatırımcılar tarafından yapılan alımlardan oluşuyor. Bu durum, konutların piyasada sürekli olarak kiralık olarak kalmasına, dolayısıyla konut sahipliğinin yerine “konut kiracılığı” modelinin yaygınlaşmasına neden oluyor.
Uzmanlar, bu durumun piyasa üzerinde kontrolsüz bir şekilde arz-talep dengesizliği yarattığını ve orta gelir grubunun ev sahibi olma şansını azalttığını belirtiyor.
Konut Kredisi Zorlaştı: Gençler ve Aileler Dışarıda Kaldı
Ev sahipliği oranındaki düşüşün bir diğer temel nedeni de konut kredisi faiz oranlarının yükselmesi ve vade kısıtlamalarının artması oldu. 2024 yılında ortalama kredi faizi %3’ün üzerine çıkarken, aylık ödeme miktarları birçok vatandaş için ulaşılmaz hale geldi.
Bankaların konut kredisi kriterlerinde öne çıkanlar:
Bu koşullar altında, özellikle ilk kez ev alacak bireylerin krediyle konut sahibi olması neredeyse imkânsız hale geliyor.
Sektör Temsilcileri Ne Öneriyor?
Gayrimenkul sektörü temsilcileri, konut sahipliğini artırmak ve konutun bir “yaşam hakkı” olarak kalmasını sağlamak için şu önerileri sunuyor:
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) gibi kamu kuruluşlarının daha fazla projeye imza atması ve alım gücü düşük vatandaşlara özel ödeme planları sunması, ev sahipliği oranını yeniden yükseltebilecek hamleler arasında gösteriliyor.
İstersen bu verileri infografik ya da il bazlı ev sahipliği/kira oranı kıyaslamalarıyla da zenginleştirebilirim. Detaylandırmamı ister misin?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bazı sitelerde fahiş seviyelere ulaşan aidat ücretlerine…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Temmuz ayı faiz indirim kararı altın piyasasında dalgalanmaya yol açtı. 24…
Türkiye’nin önde gelen lojistik firmalarından biri olan Üçler Nakliyat, mali zorlukların ardından mahkeme kararıyla resmen…
Altın almak ya da satmak isteyenler dikkat! 18 Temmuz 2025 itibarıyla Kapalıçarşı’da gram altın, çeyrek…
Konut piyasasında sıkça dile getirilen “faizler düşünce fiyatlar artar” algısına karşı ekonomistlerden dikkat çeken uyarılar…
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Temmuz ayı enflasyon verilerini açıklamasıyla birlikte, kira artışlarında uygulanacak yeni oran…